Projenin Amacı:
Su canlıları yetiştiriciliğinde 1970’lerden itibaren üretim gitgide artmış ve yetiştiricilik dünyanın en hızlı büyüyen gıda üretim sektörü haline gelmiştir. Aynı zamanda, yetiştiriciliğin (denizlerden avlanan balıkları da içeren) toplam su ürünleri üretimindeki payı gitgide yükselmiştir. Günümüzde tükettiğimiz balığın neredeyse yarısı yetiştiricilikten gelmeye başlamıştır. Su ürünleri üretimindeki bu dönüşüm sadece yetiştiricilik sektörünün büyümesi sebebiyle değil, aynı zamanda pek çok balık stokunun aşırı avlanmaya maruz kalması, kirlilik ve iklim çeşitliği dahil çeşitli insan kaynaklı sebeplerle çöküşü dolayısıyla gerçekleşmiştir. Günümüzde küresel balık stoklarının yaklaşık %31’i aşırı avlanmaya maruz kalmakta; %58’i ise azami sınırda avlanmaktadır. Başka bir deyişle azami sınırda avlanan balıklarda, avlanmanın ufak bir miktar bile arttırılması farklı türlerin sürdürülebilirliğinin de tehlikeye girmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda küresel olarak artış gösteren su ürünleri tüketimi ve balık avcılığının daha fazla arttırılamaması, hatta düşürülmeye çalışılması, su ürünleri yetiştiriciliğinin son 10 yılda gitgide daha fazla önem kazanmasına yol açmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 14.01.2021 itibariyle ülkemizde toplam 2.036 su ürünleri işletmesi bulunmaktadır. Türkiye’nin kıyı uzunluğu 8333 km olup tamamı kültür balıkçılığı yapmaya uygundur. 200 adet doğal, 243 adet baraj ve 750 adet sulama göletti olmak üzere toplam 1193 adet iç su kaynağı bulunmaktadır. 177.714 km uzunluğunda nehirlere sahiptir. Tüm bu deniz, göl, baraj gölü ve nehirlerdeki su ürünleri yetiştiriciliğin toplam yıllık üretimi 800.000-850.000 ton arasında değişmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığının 2020 Yılı Su Ürünleri raporuna göre Türkiye’de yetiştiricilik üretimi bir önceki yıla göre yine son yılların en büyük artışı ile %19 oranında 373.356 ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de su ürünleri üretiminin %44,6’sını yetiştiricilik ürünleri oluşturmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliği bir önceki yıla göre %13,8 artış̧ göstererek 373 bin 356 ton olarak gerçekleşmiştir. Yetiştiricilik üretiminin %69’u denizlerde %31’i iç sularda gerçekleşmiştir. Ülkemizdeki yetiştiricilik üretiminin neredeyse tamamı levrek, çipura ve alabalıktan oluşmaktadır. Su ürünleri avcılığı konumunu zaman içerisinde yerini su ürünleri üreticiliğine devredeceği görülmektedir. Bu durumda da su ürünleri yetiştiriciliğinin kendine has sorunlarının devreye gireceği açıktır. Bunların başında balık hastalıkları, küresel ısınma, yem ve ilaç tedariği gibi konular gelmektedir. Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile birlikte yaptığımız çalışmalarda bu konulara nasıl çözümler üretilebilir başlığı altında defaten toplanmış ve çalışılmıştır. Teknolojinin su ürünleri konusunda nasıl kullanılabileceği konusunda fikirler geliştirilmiştir. Bunlardan bir de Yapay Zeka Görüntü İşleme teknikleri kullanarak balık cildinde oluşan lezyonların sınıflandırılması, tespiti, erken uyarı sisteminin kurulması gibi konu başlıkları çıkmıştır. Yaptığımız ön çalışmalarda balıklarda deride, ağızda, gözde, yüzgeçlerde, solungaçlarda ve anüste oluşan lezyonların hastalıkları belirlemede erken uyarı üretebilecek belirtiler olduğu, bu lezyonların belirlenmesi durumunda bir balıktaki hastalığın diğerlerine bulaşmasının hızlıca önüne geçilebileceği ortaya çıkmıştır. Deride görülen bozulmalar:
- Balığın deri renginde değişiklikler; enfeksiyöz hastalıklar, örneğin tüberkülozda balıkların deri renginde açılma, dönme hastalığı, birçok enfeksiyöz hastalıklarda ise deri renginde koyulaşma görülür.
- Deride yaygın kızarıklık; dış parazitler, enfeksiyonlar, çevresel koşullar
- Fazla mukoid salgı; deri zedelenmesi, ektoparazitler, toksik maddeler.
- Pamuk ipliği gibi beyaz üremeler; Saprolegnia mantarı.
- 1 mm büyüklüğüne kadar beyaz noktalar; Ichthyophthirius
- Deri altında hava kabarcıkları; gaz kabarcığı hastalığı.
- Pulların dikleşmesi; enfeksiyöz hastalıklar
- Pulların dökülmesi; enfeksiyöz hastalıklar.
- Mavimsi beyaz bulanıklık; Kimyasal maddeler, Costia, Odinium, Trichodina
Balıklarda hastalık konusu üretimi doğrudan etkileyen tehlikeli bir durumdur. Yavru balık olarak başlanan üretimde, başlangıç sayısının %50’si balık hastalıkları tarafından telef olmaktadır. Örneğin Edwarsiella ictaluri 1976 yılında Amerika’da havuzlarda kültürü yapılan yayın balık yavrularında ve 1 yaşına kadar olan popülasyonda tanımlanmıştır. Hastalığın mortalitesinin %50’lere kadar ulaşabildiği bildirilmiştir. Yapılan deneysel bir çalışmada 1.5×103 patojen bakteri enjeksiyonu yapılan bir gurup yayın balıklarında mortalitenin %100’lere kadar çıktığı bildirilmiştir. Balık hastalıklarının erken teşhisi sayesinde mevcut üretimde en az %30’luk bir üretim kazancı elde edileceği öngörülmektedir. Gerek pazardan firmalarla gerek üniversiteden akademisyenlerle gerekse İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde Yapay Zeka Görüntü İşleme Yöntemleri ile Balık Hastalıkları Erken Uyarı Siteminin acil, önemli ve stratejik bir ürün olacağını öngörüyoruz.